“Emek, toplumların ilerlemesini ve güçlenmesini sağlayan en temel unsurdur. Her bir tuğla, her bir üretim, emekçilerin alın teriyle, çabasıyla ve sabrıyla var olmuştur. 1 Mayıs yalnızca bir bayram değil, emeğin, dayanışmanın ve adaletin günü olmuştur. Bugün, geçmişin zorlu mücadeleleri ve emekçilerin özverili direnişleri sayesinde elde edilen hakların kıymetini bir kez daha anladığımız gündür.

Bugün sahip olduğumuz pek çok hak insanca yaşamak, güvenli koşullarda çalışmak, adil ücret almak, sendikal haklara sahip olmak, geçmişte büyük bedeller ödeyen işçi ve emekçilerin mücadelesiyle kazanılmıştır.

1977 yılında Taksim Meydanı’nda yaşanan kanlı gün hafızalarımızda derin izler bırakmıştır. O gün emekçilerin barışçıl gösterisi kana bulanmış, birçok masum insan hayatını kaybetmiştir. O acı dolu gün bizlere göstermiştir ki, emeğin kutsallığına ve insan onuruna kasteden hiçbir güç, hafızalarımızdan asla silinmeyecektir.

Emek mücadelesi yalnızca bir günü değil, her günü kapsar. İş cinayetlerinin önlenmesi, işsizlikle mücadele edilmesi, güvencesiz çalışmanın ortadan kaldırılması ve tüm emekçilerin insanca bir yaşam sürmesi için verilen mücadele süreklilik arz eder. Bugün, emeğin karşılığının tam olarak alındığı, kimsenin alın terinin sömürülmediği, herkesin insan onuruna yaraşır koşullarda çalışabildiği bir ülke için daha güçlü adımlar atma günüdür. 1 Mayıs sadece anıların değil, umutların da günüdür.

Bu anlamlı günde alın teriyle hayatı inşa eden tüm emekçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramını kutluyorum.”