Değerli Basın Emekçisi Arkadaşlarım,
150’den fazla gazetecinin tutuklu samsun rent a carğu, son 12 yılda 56 basamak düşüş kaydederek 2017 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre 180 ülke arasında 155'inci sırada yer aldığımız, 2003-2016 yılları arasında basın kanununa muhalefet ettiği gerekçesiyle yargılanan 16 bin 458 kişiden 5 bin 84’ünün mahkûm samsun rent a carğu bir ülkede Çalışan Gazeteciler Günü’nü her şeye karşın kutlamaya çalışıyoruz.
Birçok noktada yasama, yürütme ve yargıdan daha etkin olan, dördüncü kuvvet olarak geçen hem haber alma özgürlüğünü sağlayan hem de kamuoyu denetimine katkı sunan görsel, yazılı ve işitsel basın yayın organlarının çalışanları demokrasi adına özel bir görev de sürdürmektedir.
Örnek vermek gerekirse FETÖ ile Hükümetin birlikte kumpas yaptığı zamanlarda Ahmet Şık’ın, FETÖ’nün ipliğini pazara çıkardığı kitabı, “bombadan daha tehlikeli” olarak anılmaktaydı. Eğer 15 Temmuz gecesi hain darbe girişimi başarıya ulaşsaydı hedefindeki ilk isimlerden biri Ahmet Şık olacaktı. Darbe girişimi savuşturuldu. FETÖ ülke yönetimine el koyamadı. Peki, Ahmet Şık nerede? FETÖ’cü iddiasıyla cezaevinde. Ne istediler de vermedik diyenler ise hiçbir siyasi ve hukuki hesap vermeden ellerini kollarını sallayarak ülkeyi yönetiminde söz sahibi oluyorlar. İşte böyle bir ortamda 10 Ocak’ta kutlama yapmaya çalışıyoruz.
Sadece 10 Ocak’ta değil, gazetecilerin bağımsızlığını kaybetmesine, tarafsızlığını bozmasına sebep olacak baskı ve dayatmalara her zaman karşıyız. Bir gazeteci işiyle tehdit edilemez. Çünkü; gazetecilerin yürüttüğü görev “kamu hizmeti”dir. Haber alma özgürlüğü de halk içindir. Baskı, sansür, akredite, işten çıkarma, tehdit gibi yöntemler sadece OHAL rejimlerinde ya da darbeci zihniyetlerin geçici önlemleridir. Unutulmasın ki gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır ve bunu sağlayan da gazetecilerdir.
Kara tablo içinde ve OHAL’de değil; bayram havasında, özgür biçimde kutlanan günlere olan inancımızla ve bunun için mücadele azmimizle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlarım.
