Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü açıklamasında; ‘Dokuma işçisi kadınların ucuz iş gücüne, kuralsız çalıştırılmaya ve çocuk istismarına karşı başlattıkları eşitlik ve özgürlük temeline dayalı mücadele, o günden bu yana, 8 MART Dünya Emekçi Kadınlarının işsizliğe, eşitsizliğe, zulme karşı süren hak arama çabasının bayraklaştığı gündür.
Mustafa Kemal Atatürk, kadını ikinci sınıf sayan çağdışı zihniyete karşı çıkmış, toplumun her alanında kadın ve erkeğin omuz omuza yürüdüğü bir Türkiye hedeflemiştir. Ancak iktidarda bulunanlar, her fırsatta Kadına, Emekçilere, Gençlere, Esnafa ve Çiftçilere bakış açılarını ortaya koymakta ve her türlü hak arayışını şiddetle bastırmaktadırlar.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2017 raporuna göre; cinsiyet eşitsizliği uçurumu kapanacağı yerde daha da büyüyor. Rapora göre Türkiye, cinsiyet eşitsizliği uçurumunda 140 ülke arasında 2016 yılında 130’uncu sıradayken, 2017 yılında 131’inci sıraya geriledi.
Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 33’tür. Kadınların eğitim durumuna bakıldığında 109. sıradadır. Bu durumun temel escortlar izmiri kadınların ekonomi ve siyasette beklenen düzeyde katılımlarının sağlanamaması olarak görülmektedir.
Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için dünya çapında yürütülen kampanyalara rağmen bu alanda ilerleme değil gerileme gözleniyor. Çünkü Dünya Ekonomik Forumu’nun 140 ülke üzerinde yaptığı toplumsal cinsiyet araştırmasına göre cinsiyet eşitliği için 2016 yılında 83 yıl geçmesi gerekirken, 2017 yılındaki araştırmaya göre artık 83 değil 100 yıl geçmesi gerekecek.
Kadınların erkeklerle eşit ücreti 2016 yılında 170 yıl sonra alabileceği öngörülürken, 2017 verilerine göre kadınların erkeklerle aynı ücreti almaları için ancak 217 yıl sonra mümkün olabilecek.
Tüm kadınlarımızın daha özgür olacakları ve sosyal hayata katılımlarının daha yüksek düzeylerde sağlanacağı günlerde buluşmak temel hedefimiz olmalıdır.
Tablonun böyle olmasında elbette kadını toplumsal yaşamın 2. sınıf öğesi olarak gören yönetim anlayışının payı büyüktür.
Tacize, tecavüze, kadına karşı işlenen cinayetlere, kimliksizleştirmeye ve yoksulluğa karşı Türk kadını haklarını savunmalı ve sistematik olarak kadını yok sayan gericiliğe dur demelidir.
Türk Kadını, Kadını ucuz emek, yedek işgücü, Çocuk doğurup evde oturması gereken bir varlık gibi algılayan iktidar bloğuna,31 Mart’ta gereken dersi vermelidir.
Bu duygularla Tüm Dünya Kadınlarının Emekçi Kadınlar Gününü kutluyor, bu uğurda mücadele edenlerin önünde saygıyla eğiliyorum.’ İfadelerini kullandı.
