MUHAREBELERİN HAFIZA MEKANLARI: ÇANAKKALE TARİHİ ALAN MÜZELERİ

MUHAREBELERİN HAFIZA MEKANLARI: ÇANAKKALE TARİHİ ALAN MÜZELERİ

Kültür-Sanat - 2021-12-10 15:45:48 Bu içerik 1687 kez okundu.

UNESCO’nun 2014 yılında Çanakkale ve Gelibolu 1. Dünya Savaşı Alanlarını Dünya Mirası Geçici Listesine alması ve hemen ardından alanın tarihi, kültürel ve doğal değerlerini geleceğe aktarmak misyonuyla Çanakkale Savaşları Tarihi Alan Başkanlığı’nın kurulması maneviyat yüklü bu topraklar için adeta bir milattı.

Cephede hayatlarını feda etmiş şühedanın son istirahatgâhlarının tespiti, imarı ve ihyasını üstlenen Başkanlığın görevleri arasında muharebe mahallerinde yeni tarihsel araştırmalar yapmak ve çağdaş müzecilik faaliyetleriyle toplanan bilginin nesiller arasında yolculuk etmesine vesile olmak da var.

Sorumluluk sahası olan 33.500 hektar arazinin neredeyse tamamında 1915’te yaşanan kanlı çarpışmaların izlerini takip etmek mümkün.

Yürüdüğünüz kumsallarda İtilaf askerlerinin karaya çıkarma yaptıkları filikaların kalıntılarına dokunabilirsiniz.

Hatta ormanda kulak kesilirseniz hala aralarında birkaç metre bulunan karşılıklı siperlerden gelen farklı dillerde fısıltıları duyar ya da arabanızın aynasından cepheye intikal eden askerlerin siluetlerini görür gibi olabilirsiniz.

Attığınız her adımda 106 yıl öncesine ait bir kalıntı gözünüze ilişebilir. Kimi zaman bir mavzer kovanı, top mermisine ait şarapnel parçaları, üniformadan arda kalan bir düğme… Tüm bunlar sürekli bahsedilen klişenin ötesinde Çanakkale Tarihi Alanı’nı muharebe mahalleri konsepti içinde çok iyi korunmuş bir Açık Hava Müzesi’ne dönüştürüyor.

Nasıl tanımlanırsa tanımlansın askeri kültür varlığı ya da tarihi eser; elinize aldığınız savaş objesi bir savaş sahnesinin tanığı ve ona dokunmanız tüylerinizi ürpertmeye yetiyor. Geçmişe tanıklık eden bu kalıntılar toprağa maneviyat ve tarihsel niteliğini kazandırıyor. Bulunan her parçanın Çanakkale Ruhu taşıdığı kesin ve bu nedenle koruma altına alınarak gençlere ulaştırılması şart.

İşte tam bu noktada Alan Başkanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren müzeler devreye giriyor. Tarihi Alan Müzeleri, Uluslararası Müzeler Konseyi’nin (ICOM) yeni müze tanımında geçen “…toplum adına korumakla yükümlü oldukları eserleri ve kültür örneklerini gelecek nesiller için güvence altına alır …” ifadesine uygun olarak hareket ediyor. 

Koruma bilincinin yaygınlaşmasına yönelik kampanyalarla birlikte savaş alanlarından veya yerel toplayacılardan elde edilen objeler konservasyon laboratuvarında işleme tabi tutulduktan sonra modern depolarda teşhir için hazır tutuluyor. Duyarlı vatandaşlar tarafından bağışlanan, çeşitli müzelerden devir yoluyla gelen ya da müzayedelerden satın alınan eserlerin sayısı da azımsanamayacak ölçüde koleksiyondaki yerini alıyor.

 

Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi:

 2012 yılında hizmete açılan müze binasına girerken sağınızda yer alan beyaz duvar barışın simgesidir. Karşısındaki anıtsal koyu renkli duvarın ise savaşın karanlık yüzünü sembolize ettiğini bilmenizde yarar var. Sol tarafınızda göreceğiniz üç sütun da Türk askerinin inanç, cesaret ve vatan sevgisine atıfta bulunuyor.

Çanakkale Muharebelerinin farklı evrelerinin anlatıldığı 11 oda boyunca 8 dilde izlenebilen sinevizyon gösterimi iki kata yayılmış sergi alanını gezmeden önce bilgi sahibi olunması açısından önemli.

Sergideki odak noktalarını hiper realistik mankenler ve dioramalarla destekliyor, vitrin önünde harcadığınız zamanın farkına varmıyorsunuz.  Bigalı Mehmet Çavuş ve Binbaşı Ali Faik Bey gibi Çanakkale kahramanları için düzenlenen süreli sergiler de bu çatı altında ziyaretçiyle buluşuyor.

 

2023 yılına Dirilişten Kurtuluşa temasıyla hazırlanacak merkezdeki gezinizin ardından greenbox alanında hatıra fotoğrafınızı çektirerek mail adresinize göndermeyi unutmamanızı tavsiye ederim.

 

 

Namazgah Tabyası Müzesi:

 Tarihi Alan Başkanlığı onarımı yapılarak işlev kazandırılan savunma yapılarının her birinin kendi hikayesini anlatması gerektiği görüşünü paylaşmakta. Bunlardan biri de yapım tarihi XVIII. yüzyılın ikinci yarısına uzanan Namazgah Tabyadır.

2019’da kısmen yenilenen teşhirin en önemli özelliği Çanakkale Muharebelerini öncesi ve sonrasıyla Namazgah özelinde ele alması.  Bu uygulamanın restorasyon ve kurgu/tasarım çalışmaları sona eren Seddülbahir ve Bigalı Kalelerinde yer alacak müzelerde de tatbik edilmesi planlanmakta.

Tabya’da bulunan sinevizyon odasında Boğaz’da bulunan savaş batıklarının anlatıldığı kısa belgeselle birlikte bu savaş gemilerine ait enkazların maketlerini görmeniz mümkün.

Bir telgraf odasında geçen canlandırma çocuklarınızın algılarını hareketlendirebilir, çıkışta yer alan panoda ziyaretçilerimizin duygu ve düşüncelerini yansıttıkları kartlar ilginizi çekebilir.

 

Anadolu Hamidiye Tabyası Çanakkale Savaşları Tarih Müzesi:  

  18 Mart 1915 günü topçularımızın kullandığı Krupp toplarını görmek ve o günün atmosferinde kaybolmak isterseniz Birinci Dünya Savaşı genelinde Hamidiye Tabyası özelinde hazırlanmış sergi anlayışıyla Çanakkale Savaşları Tarih Müzesi tam size göre.

Özellikle Anadolu yakasında kalan ve Eceabat’a geçme fırsatı bulamayan ziyaretçilerimiz için tasarlanmış sergi alanları savaşın tanıkları bonetlerin içinde yer almakta. Her bonette sizi bekleyen vurucu bir enstalasyon ve duygularınıza hitap edecek güçlü bir anlatım var.

Yıl içinde farklı etkinliklere sahne olan müze çevresinde yaratılan Minia Gelibolu maketlerinin bulunduğu rekreasyon alanından da ailenizle verimli zaman geçirmeniz mümkün.  

 

Bigalı Atatürk Evi ve Müzesi:

  Tüm Türkiye’ye yayılmış onlarca Atatürk Evi’nin en önemlilerinden biri Çanakkale Muharebelerini kazandıran planlamaların da yapıldığı Bigalı Atatürk Evi’dir.

 

2018 yılında köyün dokusuna uygun gerçekleştirilen restorasyonun ardından 27. ve 57. Alayın muharebeler esnasındaki yeri ve öneminin uzmanlar tarafından anlatıldığı teşhir kurgusuyla yapıya dinamik bir hava katılmıştır.

Mustafa Kemal (Atatürk) Bey’in Çanakkale Cephesi’ndeki faaliyetlerinin kronolojik olarak aktarıldığı bilgi panolarına Atamıza ait gündelik eşyalar ve önemli komutanlardan İzzettin Bey (Çalışlar) ile birlikte çalıştıkları masa başındaki canlandırma alanı eşlik etmektedir.

Müzedeki ziyaretçi defterine minik ziyaretçilerimizin yazdıklarını okurken boğazınızın düğümlendiğini hissedeceksiniz.

 

 Alçıtepe 1915 Hilal-i Ahmer Hastane Canladırması:

 

 İçinde bulunduğumuz çağda nesne odaklı teşhir anlayışı yerini izleyici merkezli sergilemelere bırakıyor. Dijital öğelerle ya da canlandırmalarla anlatılan konuyla ziyaretçi bir şekilde etkileşim içine sokuluyor. Bu ihtiyaca binaen cephe gerisinin sahnelendiği bir canlandırma alanı Alçıtepe Köyü’nde misafirlerimizle buluşuyor. Sargı yerinde ilerlerken duyacağınız sesler sizi savaş günlerine geri götürüyor.

 

Bir düşman tayyaresinin saldırısının ardından yaşanan telaşlı koşturmacanın içinde buluyorsunuz kendinizi. Yaralı bir askerlerin pansumanlarına ya da acı dolu ameliyatlarına tanıklık edip gölgelik alanına getirilen şehitlerimiz için göz yaşı dökerek ayrılıyorsunuz alandan.

 

 

Kilitbahir Kale Müzesi:

 

  Tarihi Alan’da savaş temalı bir sergi yerine Osmanlı Kale Yaşamının anlatıldığı alternatif bir müzeyi de ziyaret edebilirsiniz. Fatih Sultan Mehmet Dönemi eserlerinden biri olan Kilitbahir Kalesi’nin ana kulesi Osmanlı’da savunma, ibadet, ticaret ve yemek kültürüne ışık tutacak şekilde tasarlandı.

 

  Ahşap merdivenlerle çıkılan kulenin son katında ise Kale’de gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalarda ortaya çıkarılan buluntularHisarpeçeye yerleştirilen dört muhafızın Yektir Allah naraları eşliğinde ulaştığınız Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nin eklentisi Sarı Kule’de kalenin görevlilerinden, kale yerleşimine ait birimlere, çağın silahlarından günlük yaşamdan kesitlerin anlatıldığı illüstrasyonlara çeşitli dijital uygulamalar vesilesiyle bilgi toplayabiliyorsunuz. 

 

Çocuklar için özel olarak senoryalaştırılarak Türkçe ve İngilizce hazırlanan sesli rehber eşliğinde gezebileceğiniz müzede hayatının bir bölümünü kalede geçiren Piri Reis de unutulmadı. Ona ayrılmış seksiyonda denizcinin oldukça gerçekçi mankeni sizleri karşılıyor. Çizdiği dünya haritasıyla birlikte ünlü eseri Kitab-ı Bahriye’den ilginç kesitleri dijital olarak izleyebiliyorsunuz.

 

Çanakkale Savaşları Mobil Müzesi:  

              

Sergilerin mobil hale getirilmesi son yıllarda müzelerin eğilimleri arasında. Tarihi Alan Başkanlığı tarafından hazırlanan mobil müze projesi, Çanakkale’yi ziyaret fırsatı bulamayan kesimlere Çanakkale Ruhu’nu götürmeyi amaçlıyor.

 

Devam eden proje çerçevesinde 81 ilimizi iki defa dolaşacak serginin içeriğinde Çanakkale Cephesinin tüm yönleriyle anlatıldığı 7 adet vitrin bulunuyor.

Videolar ve dış sesle konu anlatımının etkin hale getirildiği serginin yenilenmiş halinin ise 2023’te yeniden yollarda olması planlanıyor.

 

Engelsiz Müze:

  Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı olarak özel gereksinimi bulunan ziyaretçilerimizin de mümkün oldukça tarihi yapılar içine konuşlandırılan sergi alanlarında dolaşabilmelerine hassasiyetle yaklaşıyoruz.

 

Tarihi yapılardaki fiziksel koşulların izin vermediği alanlarda sanal gerçeklik gözlüklerimizle turlar düzenleme yoluna gidiyoruz.

 

İşitme engelli ziyaretçilerimiz için ise Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi sinevizyon odalarımızda işaret dili eşliğinde gösterimler yapılıyor.

Önümüzdeki dönemde görme engelli misafirlerimiz için sesli anlatım ve Braille alfabesini müzelerimizde yaygınlaştırma yolunda adımlar atacağız.

2019 yılında 1 milyonun üzerinde ziyaretçi ağırlanan Tarihi Alan Müzeleri ve Sergi Alanları pandemiye karşı alınan önlemler doğrultusunda misafirlerine kapılarını açık tutmaya devam ediyor. 

 

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sende Yorumla...
DİĞER HABERLER