Çanakkale İl Millî Eğitim Müdürlüğü yürütücülüğünde, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ve paydaş kurumların iş birliği ile gerçekleştirilen projenin açılış programı, ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Uygulama Alanı’nda (Dardanos Yerleşkesi yanı) düzenlendi.
Açılış törenine; ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, İl Millî Eğitim Müdürü Mine Hayta, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Arda Aydın, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Anıl Çay, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.
“ Tarım yalnızca üretim değil, birlikte var olma kültürüdür”
Proje Yürütücüsü Dr. Taner Küçük, yaptığı konuşmada özel gereksinimli öğrencilerin tarım ve doğa ile bağ kurmalarını amaçladıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Öğrencilerimiz fide dikiminden hasada, mutfak atölyelerinden bahçe çalışmalarına kadar birçok etkinliği bizzat deneyimleyecek. Böylece yalnızca tarımsal üretimi tanımakla kalmayacak, aynı zamanda iletişim, iş birliği ve özgüven gibi becerilerini geliştirme fırsatı bulacaklar.”
İl Millî Eğitim Müdürü Mine Hayta: “Türkiye genelinde seçilen 80 proje arasındayız”
Çanakkale İl Millî Eğitim Müdürü Mine Hayta, projenin Türkiye genelinde yapılan 600 başvuru arasından seçilen 80 proje arasında yer aldığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Bu proje ile hafif düzey zihinsel yetersizliği olan öğrencilerimizin hem akademik hem de sosyal gelişimine katkı sağlamayı hedefliyoruz. ÇOMÜ Ziraat Fakültesi uygulama alanları, Ziraat Odası ve okullarımız bu süreçte ev sahipliği yapacak. Etkinliklerle öğrencilerimizin farkındalığı artacak, sosyal ve iletişim becerileri gelişecektir.”
Rektör Erenoğlu’ndan Proje ve Sürdürülebilirlik Vurgusu
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu ise konuşmasında üniversitenin eğitim, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı misyonuna vurgu yaparak şunları söyledi:
“Üniversite olarak eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı faaliyetlerimizle hem kentimize hem ülkemize hem de bölgemize ulusal ve uluslararası ölçekte hizmet etmekle mükellefiz. Bu noktada, buna benzer projelerin daha etkin nasıl kurgulanabileceği üzerine İl Millî Eğitim Müdürümüz Mine Hayta ile çok verimli bir toplantı yaptık.
TÜBİTAK gibi projelere fon kaynağı olacak farklı kurumlar mevcut. Bu kurumlar belirli zamanlarda çağrılarda bulunuyor. Kurumlar olarak bizlerin de bu çağrılara etkin bir şekilde cevap vermesi ve başvurular yapması gerekiyor. Bütün fakültelerden uzmanlarımızın görev yaptığı Araştırma Dekanlığı’nı kurarak proje başvurularda daha hızlı ilerlemeyi amaçladık. Artık ciddi anlamda proje başvuru ekosistemini oluşturmuş durumdayız ve bunun karşılıklarını da yavaş yavaş almaya başladık. Örneğin kısa zamanda TÜSEB projelerinde Türkiye 5.’si olduk. Bu önemli bir başarıdır. Hedefimiz, bundan sonraki çağrı döneminde ilk üçe girmek.
Üniversite olarak güçlü bir akademik kadroya sahibiz. Bu projede de farklı kurumlarla birlikte üniversitemizden hocalarımız yer alıyor. İşte sosyal ve toplumsal katkı dediğimiz şey tam olarak budur. Dünya kaynaklarının sınırsız olmadığının hepimiz farkında olmalıyız. Sürdürülebilirlik ve küresel ısınma, günümüzün en önemli sorunları arasında yer almaktadır. Bu nedenle tarım çok önemlidir. Tarımda sürdürülebilirlik üzerine Ziraat Fakültesi hocalarımız önemli çalışmalar yürütüyor. Bu tür projelerle gençlerimizin farkındalığını artırmayı hedefliyoruz.
Bu bağlamda Yükseköğretim Kurulu’nun öngördüğü Bilim İletişimi Ofisi’ni kurduk. Bu ofiste kurumlar arası iş birlikleri ile halkımızı da yürüttüğümüz projeler hakkında bilgilendirmeye devam edeceğiz.”
Açılış konuşmalarının ardından toplu fotoğraf çekimi gerçekleşti ve proje de kullanılacak alanlar gezildi.