“Takvimler bugün, sonsuz bir özlemi daha da derinden yaşadığımız günü işaret ediyor. 57 yıl gibi kısacık bir ömre; bir ülkenin istiklal ve istikbal mücadelesini sığdırmış, çağının çok ötesinde fikir ve devrimleriyle 7’den 70’e herkesi kucaklamış, yalnızca bizlerin değil tüm dünyanın hayranlık duyduğu ölümsüz bir lideri 87 yıl önce sonsuzluğa uğurladığımız bir tarihteyiz.
Hüznümüz ve özlemimiz hiç bitmeyecek ancak gururumuz da baki kalacak elbet. Gururluyuz çünkü Değişmez Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk; bu ülkeye küllerinden yeniden doğma cesareti vermiş, Türkçe’miz başta olmak üzere milli değerlerimizin oluşmasına önderlik etmiş, pek çok dünya ülkesinden önce kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanımış, çocuklarına bir bayram armağan etmiş, gençlerini el üstünde tutarak onlara çok güvenmiş, çiftçisine, sanatçısına, bilim insanına, öğretmenine, sanayicisine, kısaca üreten her bireye ayrı bir değer göstermiş, her zaman gelişmeyi teşvik ederek uygarlığın ve aydınlanmanın izinden gitmeyi işaret etmiş, dünya tarihinde çok kıymetli yeri bulunan saygın bir liderdir.
Onu yalnızca bir gün değil her düşüncemizde, her adımımızda ve her nefeste yaşatıyoruz. Tıpkı onun, “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir” sözlerinde olduğu gibi bizler de bugün onu anlamanın, hissetmenin ve fikirleriyle geleceğe yön vermenin sorumluluğunu taşıyoruz.
Atatürk’ün ilke ve devrimleri, yine onun bize en büyük emanetlerinden olan Cumhuriyetimizin sonsuz ışığıyla birlikte her zaman yolumuzu aydınlatıyor. Ata’mızın mirası; üreten, düşünen, sorgulayan ve aydınlık yarınlara inanan yüreklerde can bulmaya devam ediyor.
Milli egemenliğimizin ve Cumhuriyetimizin mimarı, Kurtuluşun ve Kuruluşun Büyük Önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikalinin 87. yıl dönümünde büyük bir minnet, saygı ve özlemle anıyorum.
Fikirlerimizde ve yüreklerimizde daima yaşayacaksın Ata’m…”
