17 Yıldır kesintisiz iktidarda olup Türkiye’yi yöneten AK Parti’de son dönemlerde hiçte alışık olmadığımız gelişmeler yaşanıyor. Olacakların sonu nereye varır bilinmez ama benim hep kullandığım bir cümle vardır en tepeye ulaştıktan sonra artık çöküş kaçınılmazdır. AK Parti’de çöküşün yenilenen İstanbul yerel seçimleri ile başlayacağının sinyalini yazılarımda vermiştim. Nitekim öyle oldu. ‘Çaldılar’  yaftası atılarak yenilenen İstanbul seçimlerini AK Parti ikinci kez kaybetti. Hem de 13.000 olan oy farkı 800.000 inin de üzerine çıkarak kaybedildi.
Peki nasıl kaybedildi bu seçim? En başta seçimi yeniletmek hem de oylar çalındı denip yeniletmek başlı başına bir hataydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürece dahil olup İstanbul ‘un ilçelerinde devletin tüm imkanları seferber edilerek yaptığı seçim çalışmaları başlı başına hataydı. Ekrem İmamoğlu’nu karalayarak seçimin kazanılacağını düşünmek başlı başına hataydı. Beka söylemi deli saçması idi. Hani ne oldu beka? Millet ittifakı İstanbul’u, Ankara’yı,İzmir’i,Adana’yı Antalya’yı ve bir çok büyükşehiri aldı. Ülke çöküyor mu? Hayır. Aksine AK Parti çöküyor.

AK Parti’deki İstifalar
Açıkçası bu konulara taraf olmamak için pek girmek istemiyordum ama söyleyecek 3-5 lafım olması gerektiğini düşünerek bu satırları kaleme aldım. AK Parti’den kurucular, eski cumhurbaşkanları, eski başbakanlar, bakanlar istifa ediyor ve buna sonradan olma AK Partililer seviniyor. Tıpkı eski futbolcu Alpay Özalan gibi, Çanakkale’de de aynısını yaşadık. Eski il başkanı yıllarını bu partiye vermiş bir kadın istifa ediyor arkasından troller FETÖ Kalıntısı olanlar ve partiye sonradan dahil olmuş hiçbir mücadele görmemiş insanlar ‘HADE ORDAN’ demeye kalkıyor. Bu olaya sevinmeleri doğal çünkü meydan onlara kalıyor. Belki de yıllardır hayalleri olan koltuğu bir şekilde elde etmek için birilerine yalakalık etmeleri gerekiyor. Aslında istifalar ile gidenin partinin hafızasının ,vicdanının olduğunu görmeyecek kadar kör olmuşlar. Şöyle bir bakın sevinen tayfa hep AK Partiye sonradan dahil olmuş rantçı tipler. Gerçek dava adamları bu istifalardan sonra eminim üzülmüştür ve sebeplerini düşünmeye başlamışlardır bile.

İstanbul Depremi Üzerine

Çok değil daha birkaç gün önce ulusal bir kanalda konuşan Ekrem İmamoğlu’na neden ısrarla Tayyip Erdoğan’dan randevu istediği ve görüşünce ileteceği ilk konunun ne olduğunu sordu basın mensupları. Sayın İmamoğlu’da o programda ileteceği ilk konunun İstanbul ve deprem konusu olduğunu ifade etti. Belediyenin borcu, kanal İstanbul, israf , yatırımlar diyebilirdi ama kendisi deprem önceliğini o yayında da ifade etti. İstanbullular ne kadar şükretse az çünkü İstanbul’u onlardan fazla düşünen bir başkanları var. Sayın İmamoğlu’nu herkesin bu konuda koşulsuz şartsız amasız desteklemesi gerekiyor. Depremin üzerinden 20 yıl geçti ama somut adım atılmış değil. Kentsel dönüşüm tamamen müteahhitlerin rant kapısı haline geldi. 20 yıldır bizden alınan özel vergi mi? Onu ne siz sorun ne ben söyleyeyim. O paralar ile İstanbul baştan aşağı imar edilirdi. Ama sarayın harcamaları geçen yıla göre %160 artmış. Ne diyelim temsil ve ağırlama önemli.
Kalın sağlıcakla…