GÖKÇEADA’DA KİMİN EGOSU TATMİN EDİLİYOR?

Öncelikle merhaba,

Yaklaşık 3 yıla yakın bir süredir köşemde sizlerle düşüncelerimi paylaşıyorum. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, katılırsınız veya katılmazsınız Çanakkale ve bazen de ülke gündemi ile alakalı olarak doğru, tarafsız ve objektif düşüncelerim bazı şer odaklarını rahatsız etse de yazılarımı her hafta Cuma günü, bazen de gündem yoğunluğuna göre spontane  günlerde sizlerle buradan paylaşmaya devam edeceğim.

Geçen haftaya Gökçeada’da iptal edilen 5.Uluslararası Motofest Festivali damgasını vurdu. Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki festivalin başındaki ULUSLARARASI İbaresi bile bu festivali iptal edenlerin Ada’ya yazık ettiklerini görmemize yetiyor. İptal ile ilgili olarak Kaymakamlık ve Belediye karşılıklı açıklamalar ile topu birbirlerine attılar. Ben de konu ile ilgili olarak Ada’nın iki dönemdir halk tarafından başkan seçtiği Sayın Ünal Hoca’yı aradım. Dedim ki hocam nedir bu durum? Kendisi ise bana samimiyetle anlattı. Bu festivalin birilerinin egosu uğruna yapılmadığını ifade etti. Yer ile ilgili sıkıntı çıktığını başka yerde yapmak istediklerini ve bunun da bir şekilde engellendiğini belirtti. Çok üzüldüm. Ada esnafı Ada halkı bu festivalin yapılmasını istiyordu. Bu yılda 5. Si düzenleniyordu yani geleneksel hale gelmişti. Atanmışların bir şekilde seçilmişlerin önünü kapatmasını doğru bulmuyorum. Hele ki bu tüm Gökçeada’nın lehine bir organizasyon ise sırf seçilmişler ile aralarındaki problemden dolayı Ada zarar görüyorsa seçilmişin daha 4 yılı var ise atanmışın bir an önce değişip yerine uyumlu bir ismin getirilmesi gerekiyor. Ayrıca sadece Ada’yı değil tüm Çanakkale’yi ilgilendiren bir konuda sayın vali ve Sayın AK Parti Grup Başkanvekili neden sessiz kalıyor onu da anlamış değilim. Her konu ile bir açıklaması olan Bülent Turan bu festivalin gerçekleşmesi için elini taşın altına koyamaz mıydı mesela?

Gökçeada’da gerçek ada sevdalıların iş başında olmadığını düşünenlerdenim. Özellikle iktidar partisinin ilçe başkanı partiyi ticaretinde araç olarak kullanıp işlerine alet ediyormuş. Ada’da askeriye ile ilgili olan işleri hep ilçe başkanının firması alıyormuş. Bu durumda zaten geçtiğimiz günlerde basına da yansıyan partililerin imza toplayarak olağanüstü kongreye gitme talebi genel merkeze de ulaştı. Son kongreyi 1 oy farkla kaybeden Gökçeada AK Partinin kurucularından emekçi ve dava adamı Veysel Aydıner’e bir şans verilirse Ada’da işlerin nasıl değiştiğine şahit olabiliriz.

BÜLENT TURAN VE ARINÇ KAVGASI

Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki bu tartışmanın özellikle basın yolu ile yapılmasını doğru bulmuyorum. Birisi Meclis Başkanlığı yapmış partinin üst kurullarında yer almış yaşını başını almış bir isim, diğeri ise partinin Gurup Başkanvekili. Bu tartışmaların partinin gerekli organlarında yapılması daha doğru olur ama basın yolu ile yapıldı ve devam ediliyor. Öncelikle Sayın Turan’ın siyasette üslup sorunu olduğuna inananlardanım. Kendisi özellikle eleştiri aldığında üniversiteli gençler ile bile diyaloğa girip özel mesaj atmak sureti ile tepki gösteren bir insan. Siyasetçi eleştirilebilir olmalı ve tahammülü olmalı. Çoluk çocuk ile whatsapp üzerinden tartışmaya giren bir tarz olamaz. Sayın Bülent Arınç yıllardır bu partiye emek vermiş bir isim. Yaş olarak da görev olarak da Bülent Turan’dan büyük, Sayın Turan’ın Bülent Arınç’a bu şekilde hitap etmesi doğru değil. Meclis başkanlığı gibi bir görevi icra etmiş bir kişiye bu şekilde hitap edilmemesi gerektiği siyaset kitabının ilk sayfasında yazar bence. Sayın Arınç’ın dün yaptığı açıklamalar işe bazı Çanakkale’liler tarafından değerli bulundu. Çünkü Sayın Turan şehre geldiği günden beri siyasette ve bürokrasi de kavga eksik olmuyor. Siyasette Turan’cılar ve diğerleri ayrışması varken bürokrasi de ise hangimiz daha Turan’cıyız hangimiz onun programlarına katılıyoruz tartışması var. Elbette Sayın Turan’ın şehre katkıları büyük. Güçlü kudretli bir vekil ama bu yaşananlar yatırımları da gölgeliyor. Siz  kalkar şaibeli bir ismi  Gıda OSB’nin başına getirirseniz, siz kalkar size biat etmeyenleri partinin dışında iterseniz, siz kalkar 4 yılda 4.il başkanı ile çalışırsanız, siz kalkar şehirde karşılığı olmayan birini gençlik kollarının başına, ekonomisi batık, çok sayıda skandalı olan, partiyi ticaretine alet etmek isteyen birini kadın kollarının başına getirirseniz, bu ve bunun gibi konuları sayfalarca uzatabiliriz,  sizin yatırımlarınız değil bunlar konuşulur. Sayın Turan’ın bence bu lafın nasıl Bülent Arınç’a   gittiğini düşünmesi gerekirken sosyal medya üzerinden talimatla yapıldığını düşündüğüm Bülent Turan yalnız değildir kampanyaları gereksiz olmaya başladı. Çünkü Teşkilatlar dışında şehirde yaşayan ve Bülent Turan yalnız değildir diye paylaşım yapan birisi var mı siz ona bakın. Teşkilatlar elbette sahip çıkıp biat edeceklerdir. Göz ardı edilen bir konu var. Sayın Arınç’a  Sayın Tayip Bey Külliyede çok önemli bir görev verdi. Sayın Tayip Bey parti kurucusu ve yol arkadaşını tanıyamadı mı sizce? Bu paylaşımlar Sayın Tayip Beyide zan altında bırakıyor. Sayın Arınç’ın açıklamaları Sayın Tayip Beyin bilgisi dahilindedir ve Üç Belediyeye  Kayyum Atamalarından sonra Kürt Kökenli oyların kaymaması küstürülmemesi ve gaz almak için yapılmıştır.

Sonuçta Sayın Turan ve Sayın Arınç da AK Partilidir. Konunun uzaması AK Partiye zarar vermektedir..

Haftaya görüşmek üzere kalın sağlıcakla.